Çelebi yayınladığı basın açıklamasında, ODTÜ’de başörtülü öğrencilerin temel hak ve hürriyetlerine yönelik müdahalenin akıllara durgunluk verdiğini söyledi. Başörtülü öğrencilerin aynı okulda okuyan diğer öğrenciler tarafından taciz edilmesinin sıradan bir olay olmadığını kaydeden Çelebi, ülkemizde gezi olayları ile başlatılan kargaşa ve kaosa bilim yuvalarının alet edilmeye çalışıldığını belirtti.
“TOPLUMU KAYGILANDIRIYOR”
Öğrencilerin mezuniyet törenlerinde, “Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam” pankartı arkasında yürüdüklerini hatırlatan Çelebi, “Buna fırsat veren üniversite yönetiminin hoyratlıkları bazı marjinal grupların küstahlıkları ile birleşince ortaya çıkan görüntü toplumu kaygılandırmaktadır. Türkiye bir hukuk devletidir ve kamuyu yönetmek üzere emanet edilen görevleri kötüye kullananlar da, başkasının haklarına tecavüz etmeye çalışanlar da suç işlemektedirler” diye konuştu.
“ÜNİVERSİTELER KİMSENİN MALI DEĞİL”
Eğitim ve öğrenim görme hakkı ile inanç, düşünce ve kanaat özgürlüğünün anayasaya göre en temel haklardan biri olduğunu vurgulayan Çelebi, hiç kimsenin bu hakkı engelleme imtiyazına sahip olmadığını bildirdi. Çelebi, “Kamu kaynağını kullanan, 73 milyon insanın vergileriyle finanse edilen devlet üniversiteleri, ne üniversite yöneticilerinin ne üniversite personelinin ne de üniversite öğrencilerinin malıdır. Kamu üniversiteleri halka aittir. Bu itibarla kimsenin, kamu üniversitelerini kendi şahsi malı, kendi ideolojisinin kurtarılmış bölgesi gibi görme ve davranma hakkı yoktur. Sahip olduğu ifade özgürlüğünü, kılık-kıyafet özgürlüğünü ve eğitim-öğrenim hakkını başkalarından esirgeyenlerin sahip olduğu düşünce ancak ve ancak şovenist bir ideolojinin ürünü olabilir. Bu düşünce yapısıyla malul olanların insanların, evrensel hukuktan ve anayasadan kaynaklanan haklarının kullanılmasına engel olmaya kalkışmaları kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
“HUKUKİ DESTEĞE HAZIRIZ”
Yapılan çirkin saldırının, üniversiteye kayıt yaptırmaya gelen öğrencilerin bu işlemlerini engellemeye ve fiilen ortadan kaldırmaya dönük bir hareket olduğundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 112. maddesinin eğitim ve öğretimin engellenmesi kapsamına girdiğini ve suç teşkil ettiğini anlatan Çelebi, “Yine bu saldırının, sırf başörtü öğrencilere yapılması, bu öğrencilerin hedef gösterilmesi, kılık-kıyafetleri sebebiyle kayıt yapmalarının engellenmesi, Türk Ceza Kanunu’nun 115. maddesinde tanımlı inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin engellenmesi suçunu oluşturmaktadır. Bu çirkin saldırıya maruz kalarak, kayıt yaptırmaları engellenen, inançlarından ve kılık-kıyafetlerinden dolayı tartaklanan, aşağılanan öğrencilere ve velilerine Eğitim-Bir-Sen olarak, yasal haklarının kullanılması noktasında hukuki destek sağlamaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz. ODTÜ’de yaşanan zorbalık karşısında tahriklere kapılmayıp sağduyulu davranan başörtülü kızları tebrik ediyor, ODTÜ yönetimini, görevini yapmaya ya da YÖK dâhil yetkili makamları ODTÜ yönetimi hakkında gereğini yapmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.