AKÇAKOCA yolunda meydana gelen çökme adeta bağıra bağıra geldi. Göz göre göre “ben çökeceğim” diyen yolun nasıl çöktüğünü nihayet gördük. Bereket faciadan dönüldü.
Türkiye’nin en işlek güzergâhlarından biri olan ve Batı Karadeniz’i birbirine bağlayan (Düzce Akçakoca-Alaplı-Ereğli ve Zonguldak) yolun Düzce-Akçakoca kesiminde meydana gelen 85 metrelik çökme umarım ders olmuştur.
Bundan tam bir yıl önce yolun altındaki fındık bahçesinin sahibi karayollarına bir dilekçe vermiş.
Tarla sahibi dilekçesinde yağmurlu havalarda yoldan kumların aşağıya doğru kaydığını ve olası faciaya karşı önlem alınması gerektiğini bildirmiş.
Ancak ne yazık ki bu dilekçe dikkate alınmamış. Sadece çatlakların kapanması için geçici yama işlemi yapılmıştı.
Halbuki, bu sadece tarla sahibinin uyarısıydı.
Oysa yolun o bölümünde yıllardır derin çatlaklar vardı. Hatta yoğun yağmurda sular asfaltın üzerinden değil, o derin çatlakların içine girerek toprağın altına karışıyordu.
Çok defadır araç kullandığımda özellikle o bölgeden geçerken orta refüje yakın gittiğimi bilirim.
Çünkü yolun o bölümünde oluşan yarıklar zeminin de dengesini bozmuştu. Az bir yağmurda su birikintileri oluşuyordu.
Keşke karayolları tarla sahibinin bu uyarısını dikkate alsaydı.
Ne yazık ki şans diyebileceğimiz bir anda yolun çökmüş olması herhangi bir faciaya neden olmadı.
“Yol medeniyettir.”
Bir yere eğer yol gitmemişse oraya medeniyet de gitmemiştir.
Bir yerde yol çökmüşse oranın da medeniyeti çökmüş demektir.
Bu yolun çökmesiyle sadece güzergah yolu aksamadı. Zihinlerimiz de çöktü.
Bakın, her türlü tedbiri aldığımız halde yine de facia yaşanıyorsa bu bir kaderdir.
Lâkin göz göre göre bir durumu sezip önlem almayıp faciaya davetiye çıkarıyorsak bu kader değildir.
Coğrafya kader olabilir. Bir yerleşim yerinin havası, suyu, yolu, taşı, toprağı yaşama uygun olmadığı halde siz ısrarla o bölgede ikâmet ediyorsanız göreceğiniz felâketler sizin için değil o coğrafya için kaderdir.
Örneğin Düzce Ovası’nın hava kirliliği bizim için kader değil, bu coğrafya için bir kaderdir.
Oysa Akçakoca yolunun heyelanla çökmesi ise asla kader değil aksine büyük bir sorumsuzluk ve ihmalkarlıktır.
Neyse ki kazasız atlatılmış.
Elbette yolun yapımı için çalışılacaktır.
Ancak bu yol sadece toprağı değil, maalesef beyinlerimizi de çökertmiştir.